Tarih

Türkiye’nin üzerinde bulunduğu topraklar üzerindeki ilk yerleşmeler Dor, İyonyalılar, Traklar, Persler, Hititler ve Likyalılar gibi toplumlar tarafından Cilalı Taş Devri’nde başlatıldı. Ardından Büyük İskender egemenliğiyle birlikte Helenistik dönem, daha sonra da Roma ve Bizans dönemleri yaşandı.

11. yüzyılda Selçukluların Orta Asya’dan Anadolu’ya yerleşmesi sonucunda topraklar üzerinde Türkleştirme hareketi başladı ve 1071 yılında Alp Arslan’ın öncülüğünde Malazgirt Muharebesi sonrasında gelen zaferle Anadolu’daki Bizans üstünlüğü Türkler lehine güç kaybetti.

Selçukluların yıkılmasından sonra kurulan Anadolu Selçukluları, bölgeyi 1243’teki Moğol istilasına kadar yönetti. İstila sonrasında Anadolu’da pek çok küçük Türk beyliği oluştu. Bu beyliklerden biri olan ve 1299’da Osman Gazi tarafından kurulan Osmanlı Beyliği, 13. yüzyılın sonlarından itibaren, Anadolu’nun hakimi oldu. Buna ek olarak Güneydoğu Avrupa, Batı Asya ve Kuzey Afrika üzerinde toprakları bulunan büyük bir imparatorluk kurarak Avrasya ve Afrika’da büyük bir güç kazandılar. 17. yüzyıldan sonra Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemine geçti. I. Dünya Savaşı’nda yenik düşerek yıkılan imparatorluğun ardından, işgalci kuvvetlere karşı yapılan Kurtuluş Savaşı sonucunda Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Türkiye'nin birinci Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu ideoloji, çağdaş Türkiye'nin temelini oluşturdu.

Türkiye’de İş Hayatı
Türkiye’de İş Hayatı

Türkiye, önemli Avrasya yollarının kavşağında yer almaktadır. Etrafı Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz ile çevrili. Böyle avantajlı bir coğrafi konum, burada var olan devletleri uluslararası ticarete aktif olarak katılmaya teşvik etmiştir.

Örneğin, Bizanslılar, özellikle Çin kağıdı ve ipeği ile ilgilenen Avrupa'ya Asya'dan mallarının büyük kısmını İpek Yolu’yla tedarik ettiler. Ardından, Bizans'ın girişimcileri ülkelerine ipek böcekleri getirip Bizans İmparatorluğunu Avrupa’nın ipek üretiminin merkezi haline getirdiler. Aslında, üretilen malların yüksek kalitesi nedeniyle Avrupa piyasasında tekelci olmuşlar.

Bu gelenek Osmanlı İmparatorluğu döneminde de devam etti: devlet farklı kıtalardan gelen her türlü malın dolaşımına girmesini çekti. O zamanlarda her hükümdarın asıl merakı, gıda ve malları çekerek devletin gelirini arttırmak idi. Aynı zamanda, Osmanlılar yurtdışından gelen yüksek sınıf malların ithalat / ihracatına gittikçe odaklandılar.

Günümüzde de Türkiye sürekli gelişen bir ekonomiye sahip bir ülke olmaya devam etmektedir. Devletin 246 diplomatik misyonu ve konsolosluğu var ve bu açıdan dünyada 5. sırada yer almakta. Bu da uluslararası ticaretin gelişimini önemli ölçüde etkiler. Türkiye'nin hızlı ekonomik büyümesi, elverişli coğrafi konumu ve çeşitli kaynakları birçok yatırımcı ve işadamının ilgisini çeker.

Aşağıdaki faaliyet alanları özellikle değerlidir:
• tekstil sanayii;
• tarımsal gıda ürünleri;
• inşaat;
• metalurji;
• yüksek teknoloji;
• petrol sanayii (petrol arıtımı);
• turizm.

Tekstil endüstrisi, İpek yolu ticareti zamanlardan itibaren hızla gelişmiştir. Bugün, Türkiye önemli bir tekstil ve giyim ihracatçısıdır. Dünya çapında 194 ülkeye ürün tedarik etmektedir. 2020 yılında, tedarik hacmi 2,5 milyar doları aştı. Tarım-gıda endüstresi, ülkenin tarım ürünlerine ihtiyaçlarını tam olarak karşılamaktadır. Türkiye, dünyadaki bal, fındık, kuru üzüm, incir, kayısı ve diğer kuru meyvelerin ana ihracatçısıdır. Ürünlerin çevre dostu olmasına yönelik tutum özellikle takdir edilmektedir. Yatırımların en büyük payı Türkiye'deki inşaat ve gayrimenkullere düşüyor. Bu alandaki satış sayısı her gün artırmakta. 2020 Ocak-Nisan arasında 380.000 işlem imzalandı. Bu rakam, 2018'de bütün yılın içinde varılan anlaşmalardan daha fazladır. Metalurji ve madencilik de gelişiyor. Türkiye, büyük mermer tedarikçisi ve büyük bir haddelenmiş çelik üreticisidir. Ayrıca dökme demir, alüminyum ve boru üretilmektedir.

Dünyanın çoğuyla birlikte Türkiye, yüksek teknolojilerin gelişimine de dikkat ediyor. Elektronik, nükleer enerji, bilgisayar ve akıllı telefon üretimine özel önem verilir. Savunma sanayisinde de yüksek teknolojiler aktif olarak kullanılmaktadır. Türkiye, yeni sahaların keşfine dayanarak petrol ve gaz üretim hacmini artırıyor. 2020 göstergelerine göre, günde yaklaşık 210 bin varil petrol üretiliyor. Turizm sektörü de Türkiye’de iyi gelişmiştir. Ülkeyi ziyaret eden turistlerin çoğu Rusya, Almanya ve Ukrayna'dan geliyor. Hükümetin diğer ülkelere yönelik hoşgörülü politikası sayesinde, hem deneyimli işadamları hem de farklı yatırım seviyelerine sahip genç girişimcilerin burada iş kurma fırsatı var. Önemli olan, faaliyetinizin her adımını dikkatlice düşünmek ve tam olarak ne yapmak istediğinizi belirlemektir.

Siyaset
Siyaset

Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa ve Asya kıtalarında yerleşerek coğrafi olarak etrafı Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi ile çevrili olan bir yarımadadır.

Türkiye'nin alanı 814.5 bin kilometrekaredir. Bu rakamın 23.8 bin kilometrekaresi (%3) Avrupa kıtasında bulunmaktadır.

Ülkenin Avrupa ve Asya kısımları Türk Boğazları (29.9 km uzunluğunda İstanbul Boğazı ve 62 km uzunluğunda Çanakkale Boğazı) ve Marmara Denizi ile ayrılmaktadır.

Avrupa kısmında, Türkiye’nin Bulgaristan ve Yunanistan ile sınırları var. Asya’da ülke güneyde Irak ve Suriye, İran ile doğuda, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan kuzeydoğuda ile sınırlanmıştır. Türkiye, Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar'ın kavşağında stratejik olarak önemli bir konuma sahip. Türkiye, 1952'den itibaren NATO üyesi olup, ordunun sayısı 800 bin kişidir (NATO'nun en büyük ikinci üyesi). Türkiye, 1995'ten itibaren DTÖ üyesi, 1964'ten – AB'nin ortak üyesi. 1996 yılında Türkiye AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladı. Aralık 1999'da aday ülke statüsünü aldı ve Aralık 2004'te AB zirvesinde, Türkiye'nin AB'ye tam katılımı konusunda Ekim 2005'te müzakerelere başlamaya karar verildi. Ayrıca, 2013 yılında Türkiye, Şangay İşbirliği Örgütü'nün (SCO) diyalog ortağı statüsünü aldı.

Ülkenin nüfusu, çoğunlukla Türkler olmak üzere 83 milyon kişidir. Nüfusun %65'i şehirlerde, %35'i kırsal alanlarda yaşıyor. Resmi dili Türkçe'dir.

Ekonomi
Ekonomi

Türkiye’nin bir dizi sosyo-ekonomik göstergede hızlı yükselimi "Yeni sanayi ülkesi" listesine girmede katkıda bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti, 2011 yılında ekonomisinin %11 büyümesi sayesinde G20'nin güçlü ülkelerini bile geride bırakmayı başardı. Uluslararası Para Fonu tahminlerine göre 2021'de ekonomik büyümenin %3 olması bekleniyor.

Türkiye filosu, binlerce gemi dahilinde dünyanın en büyük yedinci filosudur. Ülkede yüz havalimanı, 500 bin kilometre karayolunun mevcut olması Türkiye’nin dünya haritasında bu kadar elverişli bir konumda yerleşmesi göz önüne alındığında özellikle değerlidir.

Türkiye finansal ve ekonomik istikrarını göstererek bir çok yatırımcılıran ilgisini kazandı. Sadece 2013 yılında devlet, o zamanlar için rekor bir rakam olan yaklaşık beş milyar yabancı yatırım aldı.

Ana ithalatçılar: Rusya Federasyonu, Çin, İran, ABD, Almanya ve diğerleri. Sanayinin sürekli gelişmesi ve uluslararası temasların oluşması sayesinde yabancı işadamlarının sayısı her gün artmaktadır. Şu anda, ülkede yabancı sermayeli 60 binden fazla şirket faaliyet göstermektedir.

Türkiye, 1996 yılında AB ile gümrük birliğine girmip 2005 yılından bu yana AB üyeliğine aday olmuştur. Bu sayede, ülkenin dış ticaretinin %44'ünü oluşturan Avrupa ile ticaret ilişkilerini genişletti.

Ülke hükümeti, yerli şirketlere verilenlerle birlikte yabancı yatırımcılara çeşitli vergi ve vergi dışı teşvikler sunmaktadır. Bu tür teşvikler, makine ve teçhizat da dahil olmak üzere çeşitli ithal mallar için gümrük ve KDV muafiyetlerini içerir. Yatırımcılar ayrıca ihracatı teşvik etmek ve şirketlerin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artırmak için Ar-Ge ve pazar araştırması desteğinden yararlanmaktadır.